Vurun ulan vurun
Ben kolay ölmem
Ocakta küllenmiş közüm karnımda sözüm var
Halden bilene
Babam gözlerini verdi urfa önünde
Üç de kardaşını
Ömrüne doyamamış üç dağ parçası üç nazlı selvi
Burçlardan tepelerden minarelerden
Kirve hısım aşiret çocukları
Fransız kurşununa karşı koyanda
Bıyıkları yeni terlemiş daha benim küçük dayım nazif
Yakışıklı hafif iyi süvari
Vurun gardaş demiş vurun namus günüdür
Ve şaha kaldırmış atını
Vurulmuşum dağların kuytuluk bir boğazında
Vakitlerden bir sabah namazında yatarım kanlı upuzun
Vurulmuşum düşüm gecelerden kara
Bir hayra yoranım çıkmaz
Canım alırlar ecelsiz sığdıramam kitaplara
Kirvem hallarına aynı böyle yaz
Rivayet sanılır belki
Gül memeler değil bu
Dom dom kurşunu paramparça ağzındaki
Ölüm buyruğunu uyguladılar
Mavi dağ dumanını ve uyur uyanık seher yelini kanlara buladılar
Sonra oracıkta tüfek çattılar
Koynumuzu usul usul yoklayıp aradılar didik didik ettiler
Kirmanşah dokuması al kuşağımı tespihimi tabakamı alıp gittiler
Hepsi de armağandı acemelinden
Vurulmuşum dağların kuytuluk bir boğazında
Vakitlerden bir sabah namazında yatarım kanlı upuzun
Kirvem hallarına aynı böyle yaz rivayet sanılır belki
Rivayet sanılır belki
Gül memeler değil bu
Dom dom kurşunu paramparça ağzındaki
Paramparça ağzındaki
|